Su Hayattır, Boşa Akmasına İzin Vermeyelim!

Su hayatın temelidir. Canlı organizmaların % 60-90’ı sudan oluşmaktadır. Yetişkin bir insan bedeninin yaklaşık % 60-70’i su iken bu oran yeni doğan bebeklerde % 90’a kadar çıkmaktadır. Bir insan herhangi bir şey yemeden haftalarca hayatta kalabilirken, susuzluk durumunda en fazla bir hafta yaşayabilir. Su canlılar için havadan sonra gelen en önemli doğal kaynaktır. Bu nedenle insanoğlu dünya dışındaki gezegenlerde canlı hayatın var olup olmadığını anlamak için önce suyun varlığını sorgulamaktadır.

Bütün bu bildiklerimiz bize gösteriyor ki; su hayattır. Bu nedenle doğru kullanılmalıdır. Su konusunda dünyada ve Türkiye‘de artan bir bilinç olsa da yapılan araştırmalar ve istatistikler bilinçlenme konusunda geldiğimiz noktanın yeterli olmadığını açıkça göstermektedir. Hızla artan nüfus, sanayileşme ve kentleşme suya olan ihtiyacı her geçen gün artırmaktadır. Buna karşın suyun dikkatsiz kullanımı, tarım ve sanayi kaynaklı kirleticilerle var olan kaynakların kirlenerek kullanılamaz hale gelmesi gibi nedenlerle mevcut kaynaklar azalmaktadır. Bütün bunlara ilave olarak küresel ısınma da içilebilir su rezervlerini olumsuz etkilemektedir. Doğanın dengesinin bozulması sonucunda dünyanın bir kısmında kuraklık yaşanırken bir kısmında da seller görülebilmektedir. Her iki doğa olayı da su kaynaklarını olumsuz etkilemektedir.

Özetle; bir taraftan ihtiyacın arttığını, diğer taraftan ise mevcut kaynakların kirlendiğini, azaldığını görüyoruz. Su yaşam ve sağlığa ilave olarak enerji gibi ekonomik gelişmenin de temel ihtiyaçlarından biridir. 20. yüzyılda dünya ekonomisinin ve siyasetinin belirleyicilerinden biri petrol olmuştur. Bugün daha iyi görebiliyoruz ki; pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden olan savaşlar petrol paylaşımı nedeni ile yaşanmıştır. Eğer insanoğlu su konusunda yaşanan olumsuz gidişi tersine çeviremezse içinde bulunduğumuz yüzyıl da pekâlâ su savaşlarına sahne olabilir.

Ayrıca suyun sadece insanlar tarafından kullanılmadığını, dünyayı birlikte paylaştığımız tüm canlıların en önemli ihtiyaçlarından biri olduğunu da hatırımızda tutmalıyız. Artan çevresel sorunlar yüzünden pek çok canlı türünün yok olduğunu, bu canlı türleri azaldıkça insanlığın türünü sürdürmesinin de mümkün olamayacağını unutmamalıyız.

Bu koşullarda insanoğlunun yapması gereken su konusundaki mevcut yaklaşımların çok önemli kısmının doğru olmadığını kabul edip, içinde suyun olduğu her konuyu sorgulayıp doğru yaklaşımlar geliştirmektir. Yani alışkanlıklarımızı, doğru bildiklerimizi, mevcut sistemleri terk ederek yerlerine yenilerini koymamız bir zorunluluktur.

 

 

Dünya da ve Türkiye ‘de Su Durumu


Su Tasarrufu Konusunda Türkiye ‘de Yapılması Gerekenler


 Evlerde ve Endüstride Su Tasarrufu Nasıl Yapılabilir?

IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.